kişi uzakta ve yalnız olduğundan sonuçları her iki tarafıda üzebilecek olan eylem.
yani ne yapmalı;
kaldırılamayacak yükün altına girilmemeli...
#162150
· morpheus un neo yu hapci yapmasi
· risvet
· turklerin evrende vizesiz dolasmasi
· sigigit
· awstats
· taoculuk
· sabah sabah butun basliklara ayni yazarlarin entry girmesi
· dedeanne
· fraude
· elvis favorili kucuk memeli maki tipi kisa bodur turk kizi
· candan ercetin ile beraber ve solo sarkilar
· selendi
· demokratik kongo cumhuriyeti
· tek partili donemde chp nin 20 yil doguda orgutlenmemesi
· feda
· fluent
kişi uzakta ve yalnız olduğundan sonuçları her iki tarafıda üzebilecek olan eylem.
yani ne yapmalı;
kaldırılamayacak yükün altına girilmemeli...
pınar altuğ'un yaptığı normal bir icraat.
<bkz: devrimci pınar altuğ>
hazır olda olan o ben burda rahattayım diye düşünülüp kalkışılan ve terk etme metodlarının en fenası olandır.. ama bir şu vardır:askerdeki sevgilinin aldattığını öğrenip onu terk etmek.
yellowledbetter 31.12.2006 00:47 ~ 00:51olaya bir de askerde terkedilen sevgilinin gözünden bakalım biz:
"perşembe'nin gelişinin çarşamba'dan belli olması" gibi bir hadisedir esasında ve fakat o aptal yeşil elbise içinde zilyon salak işle meşgulken pek de farkedemeyebilirsiniz sevgiliyi sizden alıp götürecek bir rüzgarın esmekte olduğunu. hayata kaldığınız yerden devam edeceğiniz gibi garip bir sanrıyla şafak saymaya devam edersiniz. eskisi kadar sık telefonlaşmamayı, eskisi kadar sıcak olmamayı tüm bu hengame içinde önemsemezsiniz bile. zira sizin inandığınız vefa duygusunun hala ve hep varolduğu gibi aptalca bir inanışınız mevcuttur. ve fakat sizi hürgeneral yapan o belgeyi alıp evinize döndüğünüzde asıl esaret zincirlerinin orada beklediğini görüp hayatın bir kez daha ne kadar ibne olabileceğini anlarsınız. bir şeyler söylemek, küfretmek, piedra ırmağının kıyısına oturup ağlamak, tanrı'ya isyan etmek istersiniz; oysa tek yapabildiğiniz kuru bir "lanet olsun" demekten başka bir şey değildir. daha önce sizin için çağıl çağıl akan bir ırmağın aniden kuraklaştığını, sizin için ardına kadar açık kapıların bir anda kapandığını görür, oturup yıldızlar altında kendi buruk kanınızı içersiniz.
çok sonra tekrar o günü düşündüğünüzde ise tek hissettiğiniz şey sizden alınan "güven duygusu"nu bunu yapanın kıçına sokma isteğidir.
sırf bu korkudan olsa gerek, yani askere gittiğinde sevgilinin kendisini terk edeceği ya da sevgilisini başkalarının kapacağı korkusundan, daha iyice düşünüp taşınmaya vakit bulamadan evlenmeye kalkışıp** ve hatta evlenip daha sonra askere gidenler mevcuttur ve sayıları oldukça fazladır.. ve de benim o arkadaşlara bi çift sözüm vardır: askere giden adam bi daha dönmeyecek diye bütün eşin-dostun ödü patlamaktadır.. neden? e ne de olsa eline silah alacaksın ve gerektiğinde çatışacak, insan öldüreceksin, gerektiğinde gözünü kırpmadan ölüme dikleneceksin*.. bu yüzden korkmaktadır analar-babalar, bu yüzden düşündükçe yüreği ağzına gelmektedir sevgilinin.. amma sen ne yapıyorsun? sadece kendini düşünüp, aman askerdeyken sevgilimden olmayım üçkağıtçılığıyla, nikahı kıyıp, sevgiliyi yalnız başına bırakıp, için rahat askere gidiyorsun.. peki hiç düşünmüyor musun gittiğin o yoldan bi daha dönemezsen diye..? hele bi de giderayak çocuk da yaptıysanız, "nice olur geride kalanların halleri" diye hiç mi gelmez aklına?
şimdi her iki durumun küçük bi muhasebesini yapmaya kalkışırsak;
1. durum: askerdeyken sevgilinin terk etmesi durumunda ne olur? bi kaç senen lanet etmekle geçer, bazı insani duygularını yitirirsin* en fazla, sonra her şey normale döner..
2. durum: evlendin ve askere gittin.. ve dönemedin.. ne olur? geride bıraktığın eşin, hayatını bağladığı eşini kaybetmiş olur.. bi kaç sene sonra her şey normale dönemez.. çünkü burası türkiye 'dir ve o artık duldur.. ve her şeyden önemlisi, sevgilisini değil kocasını kaybemiştir.. elbette bunun kabullenilmesi daha zordur.. bununla yaşamak daha zordur..
tabii illaki aksilik çıkacak değil.. nitekim evlenmeden askere gidip, sapa sağlam dönüp, sevgilini bıraktığın gibi bulup: "amaaan her şey eskisi gibi, çok sıkıcı oldu bu da" deyip evlenmekten de vazgeçebilirsin.. ***
müstahaktır. adam olan askere giderken ayrılır, sevdiceğim gudbay der. yazıktır o hatuna da. kısa uzun farketmez, dönem ne olursa olsun bekletmeye, süründürmeye hakkınız yoktur. olurda öldünüz diyelim, acınız daha derin işler yüreğine ama ayrılmış olsaydınız daha iyi bir şansı olurdu hayatına güzelce devam etmeye...
kimsenin kimseyi 6/12/15 etc. ay bekletme hakkı yoktur. ayrılık teklifiniz kabul görmez de gönül rızasıyla beklenilirse ona da lafımız yoktur. mamafih, gerçek şu ki insana yakışan empati kurmaktır. erkek cinsi o kadar zaman kimseyi bekleyip çükünün keyfini pause etmeyeceğine göre kadınlardan aksini beklemek şoparlıktır. itoğluitliktir. alınmaca darılmaca yok.
askerden dönüldüğünde ortalığı birbirine katmak için iyi bir sebeptir. eski sevgilinin anası, babası aranır.
"ulan ben hepinizi beklemeye gittim oraya tatile değil, ben 5 sene sahip çıktım, siz 5 ay sahip çıkamadınız mı" denir. ayar verilir kapatılır.* *
şarkılar eşliğinde gerçekleştiriliyor.
<bkz: sen gelmez oldun>
sevgiliyi aksesuar olarak gören, ona karşı gerçek anlamda bir aşk, bir tutku beslememiş insan için normal bir davranıştır. beklemez ve eskisinin yerini soğutmadan başkasını alır onun yerine. kafaya takmamalı ve bu denli sahtelikten kurtulduğu için kişi kendini sanslı hissetmelidir.
luz de la luna 03.08.2009 10:13askerlik esnasinda bosanan ciftler biliyorum. bu kadar rahat olmayin insanlarin terk edis hikâyelerini suclarken.
insanlar degisiyorlar. karsinizdakine karsi bir seyler hissetmezken hissediyor numarasi yapmak daha alcakca degil mi?
öte yandan, sizin yanagindan makas aldiginiz özgürlük, onun icin hayali sevgili. onu orada, kör kuyularda merdivensiz birakmak da güc. yine de, ne olursa olsun...sevgiliyi terk etmektir iste. don lastigi gibi cekip uzatsa, daha mi iyi?
genelde olur.hep aynı hikaye.onun için beyler askere giderken eşeği sağlam kazığa bağlayın siz terk edin sevgiliyi.
truly madly deeply 08.01.2010 18:51terkedişlerin bünyede yarattığı acı değişmez diye düşünmekteyim, sonuçta kalp aynı kalp çekilen acı gene aşk acısı. yer, zaman, mekan pek farketmez. hatta askerdeyken ona umut verip, dönüşünde terketmek daha fazla koyar insana.en iyisi terketmemek, zaten sevmişsin birkere neden terkediyorsun ki. aşk bu kadarlık bir şeymi ki sadece tek tarafın "bitti" demesiyle bitiyor.
inanna 08.01.2010 19:19 ~ 19:22bildiğin itlik. başka bişi demem. ulan gelmesini bekle bari adam kısa döneme gitmiş epi götü 21 gün. gitmesiyle gelmesi bir. yok ama nerdeee.neymiş efendim hanfendi soğumuş... eski tadı alamıyomuş..
hayamınakoyayımböyleişin! ula sivil olaydım ısıtırdım ya ben seni.. neyse..
(tt)
parasız pulsuz, bir kıza gelecek vaad etmeyen ve evlenilmesi düşünülmeyen fakir fakat onurlu genç adamların başına gelebilir şeydir ve son derece doğaldır. bu hareketle karşılaşan erkek aslında kadınların ne bok istediğini şappadanak anlar. kısaca kadınlar bu durumlarda " aşk karın doyurmaz " demektedirler.
yenitara 04.11.2011 23:48