seni dunyanin merkezine koymaz basit bi insansindir onda siradan sokakda elleri cebinde dolasmak bile sana mutis bi haz verir
cakya_muni 08.04.2006 22:00#2876
· zenginligin calmakla esdeger tutulmasi
· ramiz in sozlukten gitmesini isteyenler
· dreadful
· eurofed
· backpack
· awaken
· free xtv
· seri subhanallah ceken mumin
· istanbul yoktu sen olmasaydin
· turk liralarinin arka yuzlerini susleyenler
· ruyada gorulen erkege asik olmak
· ruzgarin pileli etek acilimi
· ufoloji
· evini ararken telefona basbakan cikmasi
· ihtisar
· apple paso kendini yenilerken tanrinin kaytarmasi
· bayansiniz sanirim seklinde guvercin almak
· www.ahmetsabancianaokulu.meb.k12.tr
· yasasin sozluge yeni troll gelmis
· kurucam
seni dunyanin merkezine koymaz basit bi insansindir onda siradan sokakda elleri cebinde dolasmak bile sana mutis bi haz verir
cakya_muni 08.04.2006 22:00aglasam sesimi duyar misiniz misralarimda
dokunabilir misiniz gozyaslarima .......
seklinde baslayip devam eden siirine ozellikle dumur oldugum sair.
sait faik’in kendisiyle ilgili anılarından:
"mustafanın meyhanesinde kavaklıdere nin başındayız.
-sence en büyük şair kimdir orhan?
-fuzuli
ikinci şişenin ikinci bardağındayız.
-fuzuliden sonra?
-fuzuli mi, kimmiş o? bırak o avuç açmışlardan..
ben yanımdaki, dilimin hiç avuç açmamış şairine bakıyorum.
-dilimin en büyük şairi sensin, diyorum.
diyorum amma hafifçe alay etmiyor değilim. çakıyor kerata:
-hadi ordan it, diyor.
ömründe hiç küfür etmemiş, çelebi orhan veliyi nihayet kızdırabildiğime memnunum. hayır kızmamıştır, sahiden iyi şair olduğunu söylediğime kızmıştır.."
şairlerin "genç şair" diye adlandırıldığı yaşlarda yüz yıllardır değişemeyen edebiyatımızın tarihinde gördüğü ve göreceği en büyük devrimi yapmış, yine "genç şair" diye adlandırılan bir yaşta kendi deyimiyle son güneşi batmış olan büyük şair.
bahar ruzgarindaki ter kokusu 08.08.2008 05:2613 nisan 1914 yılında istanbul'da doğan orhan veli, 1932 yılında ankara gazi lisesi'ni bitirdi. daha sonra 1935'de istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi felsefe bölümündeki öğrenimini yarıda bıraktı, ankara'ya giderek ptt umum müdürlüğü'nde çalıştı (1936-1942), milli eğitim bakanlığı tercüme bürosu'na memur oldu (1945), oradan ayrılınca (1947) yaprak dergisi'ni çıkardı (1 ocak 1949'dan 15 haziran 1950'ye kadar 28 sayı çıktı, son yaprak adlı özel bir sayı ölümü üzerine arkadaşları tarafından çıkarıldı).
14 kasım 1950 tarihinde beyin kanamasından öldü ve rumelihisarı mezarlığı'na gömüldü. kişiliğini belli eden ilk şiirlerini arkadaşları oktay rıfat ve melih cevdet�le birlikte varlık dergisi'nde yayımlamaya başladı, büyük bir ilgi gördü; sağlığında kendinden çok bahsettiren şair oldu. şiiri bir takım kalıp ve klişelerden, şairanelikten, yıpranmış benzetmelerden kurtararak, daha kısa daha basit bir şekle soktu; yalın bir halk dili kullandı, gündelik sözlerle zaman zaman, büyük yergi ve espriden faydalanarak, gündelik yaşantılar üzerine yazdı.
http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=375
gün olur
gün olur, alır başımı giderim,
denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
şu ada senin, bu ada benim,
yelkovan kuşlarının peşi sıra.
dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
çiçekler gürültüyle açar;
gürültüyle çıkar duman topraktan.
hele martılar, hele martılar,
her bir tüylerinde ayrı telaş!...
gün olur, başıma kadar mavi;
gün olur başıma kadar güneş;
gün olur, deli gibi...
orhan veli
kaynak: www.siir.gen.tr
baka kalırım giden geminin ardından;
atamam kendimi denize, dünya güzel;
serde erkeklik var, ağlayamam.
orhan veli kanık
'garip' akımı temsilcilerinden olan orhan veli, halk şiir geleneğini halk ağzı söyleyişlerini kullanarak kendi duyuş ve üslubuna göre farklı bir şekilde yorumlamıştır.halk şiirindeki tekerlemelerden yararlanan şairin yoksulu anlattığı dizeler:'cep delik cepken delik/yen delik kaftan delik/don delik mintan delik/kevgir misin be kardeşlik'
bir şiirini paylaşalım:
anlatamıyorum
ağlasam sesimi duyar mısınız,
mısralarımda;
dokunabilir misiniz,
gözyaşlarıma, ellerinizle?
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.
bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.
orhan veli
şu anda dışarıda yağmur yağıyor
ve bulutlar geçiyor aynadan
ve bugünlerde melih'le ben
aynı kızı seviyoruz.
ne güzel demiş üstad ...
belediye tarafından kazılan ve kapatılmayan bir çukura düşerek yaşamını yitiren yazar.
marine13 28.01.2009 21:5736 yaşında belediyenin açtığı çukura düşen, 2 gün sonra ölen, garip akımının en önemli temsilcisi şairdir.
thelili 18.05.2009 20:48tüm çevremde gördüğüm ve tüm benliğimle anladığım, tüm ümidini kpss'ye bağlamış iibfdaşlarımı gördükçe her ne hikmetse ve her seferinde;
"böyle havada istifa ettim evkaftaki memuriyetimden"
dizeleri aklıma gelen büyük şair.
ah be usta, bizi de "bu güzel havalar mahvetti"; ders çalışılmıyor.
orhan veli kanık 13 nisan 1914 – 14 kasım 1950 türk şair. melih cevdet ve oktay rifat'la birlikte garip akımı'nın kurucularındandır. şiirde ölçü, uyak ve sanatlı söyleyişlere karşıydı. her şeyin şiire konu olabileceğini savunmuştur.
siyah beyaz 19.05.2009 21:48sanıyorum garipliği şiirlerindendir. zorunlu bir "büyük şair" yaftası.
yetersizlik.
o "an" bir boşluk var ve biri gelip oturuyor oraya, siz de ölümüyle birlikte biraz da vicdan ve iyi niyetle edebiyatınızın en büyükleri arasına koyuyorsunuz; -küfür ediyorsunuz-
zaaflarınızı kusuyorsunuz. bir idea olarak koyuyorsunuz yenik bir şiirler bütününü arada parlak duran simler ile. oysa böyle kolay olmamalı sizin için büyük bir şair, iyi bir şarkıcı, iyi bir oyuncu v.s...
her-şeyi kolayca ödüllendirip, böylece küfür ediyorsunuz (şaşı olan) gözlerinizden kaçanlara!
kimsesizliğin, yalnızlığın, içedönüklüğün şairi. kardeşi olmayanların, 'tek çocukların' ve hep çocuk kalanların ruhani temsilcisi. 'yolda yürürken kendi kendime gülümsediğimde, beni deli zannedeceklerini düşünüp gülümsüyorum" diyen adam.
muhabir 19.05.2009 22:33dünya sikime hayat keyfime şekliden yaşayan ve mükemmel şiirler yazan insan.
<bkz: bir de rakı şişesinde balık olsam>
bana şiiri sevdiren şair. ilk sevdiğim şiiri; anlatamıyorum.
ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda
dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce
bir yer var biliyorum
herşeyi söylemek mümkün
epeyce yaklaşmışım
duyuyorum
anlatamıyorum
garibim,
ne bir güzel var avutacak gönlümü,
bu şehirde,
ne de bir tanıdık çehre;
bir tren sesi duymaya göreyim,
iki gözüm
iki çeşme.
demiştir,evet sadece bu kadar diyerek bir ömrü ifade etmiştir.