ölen kişilerin arkasından söylenen bir sözdür. halk arasında genellikle sevilen fakat gayri-müslim olanlar için kullanılır. "allah rahmet eylesin" dememek için bir şekilde türetilmiştir.
ugokhan 11.10.2006 10:53#75914
· recep tayyip erdogan mehmet ali talat telefon gorusmesi
· futbol macinda her faule devam diyen hakem
· kookaburra sits in the old gum tree
· ane brun
· ruyada hincal uluc tan cicek almak
· muhammed i rahat birakin diye aglayan kiz
· keneler
· bir erkekte sakali hos bulmayanlar
· uc bes yazar birlesip polemige girmek
· hush
· birinci kalecinin sakatlanmasi
· insana benzeyen kopek yavrusu
· ismailaga cemaati sorusturmasi
· entrylerinizi takip ediyorum cok hossunuz
· sutluce kongre ve kultur merkezi
· yoneticilik yetkisi elinden alinan yazari dislamak
ölen kişilerin arkasından söylenen bir sözdür. halk arasında genellikle sevilen fakat gayri-müslim olanlar için kullanılır. "allah rahmet eylesin" dememek için bir şekilde türetilmiştir.
ugokhan 11.10.2006 10:53bazı insanların anlayamadığı bir sözdür. yani bir ölünün toprağı bol olsa nolur olmasa nolur bunu da bazı kişiler* anlamamaktadır.
mistik 01.01.2007 03:56mezarlığında fazla toprak olan ölünün daha rahat yatacağı şeklinde bir söylentinin yaygınlaşmasından olsa gerek ölen insanlara toprağın bol olsun denir. tabi bunu direk ölüye diyen kişininde bazı problemleri olduğu bir gerçektir elbet
adam ölmüş. naapsın toprağı
müslüman olmayan insanların arkasından, 'allah rahmet eylesin' yerine kullanılır.
allahın rahmetinin müslüman olanlar kadar, müslüman olmayanlara da yetecek kadar çok olduğundan, kullanımının gereksiz ve hatta yanlış olduğuna inandığım cümledir.
bir tarif gidişatı içerisindeki muhtemel yönlendirme cümlesidir.
- yeteri kadar kazdığımız toprağımıza fidanımızı yerleştiriyoruz ve üzerini kapatmaya başlıyoruz. yalnız dikkat edin toprağı bol olsun. güzelce sağlamlaştırın.
müslümanlar için kullanılan versiyonu; " allah rahmet eylesin " olan, gayrı müslim ölüler için iyi bir temenni.
erkekfatma 18.01.2011 16:33ilk çağ inançlarına göre, insanlar öldükleri vakit bittakım eşyaları ile birlikte gömülürlerdi. tanrılarına sunmak ve öte dünyda kullanmak üzere mezarlara birlikte götürdükleri bu eşyalar genellikle kıymetli maden ve taşlardan mamul kap kacak ile takılardan oluşurdu.
türk beyleri de islamiyetten önceki zamanlarda korugan dedikleri mezarlarına altın, gümüş ve mücevherleriyle birlikte gömülürler, sonra da üzerine toprak yığdırtarak höyük yapılmasını vasiyet ederlerdi. eski medeniyetlerin beşiği olan ortadoğu ve anadolu'da, pek çok ünlü hükümdarlara ait bu tür mezar ve höyükler hala bulunmaktadır.
altın ve hazine her zaman insanoğlunun ihtiraslarını kamçılamış, nerede ve ne kadar kutsal olursa olsun elde edilmek için insanı kanunsuz yollara sevk etmiştir. höyüklerdeki hazineler de zamanla yağmalayanmaya başlanınca ölenin ruhununmuazzep edildiği düşüncesiyle üzerine toprak yığılır ve gittikçe daha büyük höyükler yapılır olmuş. o kadar ki ölenin yakınları ve cenaze merasimine katılanların birer küfe toprak getirip mezarın üstüne atmaları gelenek halini almış.
mezarın üzerinde toprak ne kadar bol olursa, düşmanlar ve art niyetliler tarafından açılması ve hazinenin yağmalanması, o kadar engellenmiş olurdu. bu durumda toprağı bol olan kişi de öte dünyada rahat edecek, en azından kulanmaya eşyası ve tanrılara sunmaya hediyesi bulunacaktır. bugün dilimizde yaşayan "toprağı bol olmak" deyimi, aslında ölen kişi hakkında iyi dilek ifade eder. türklerin islam dairesine girdikten sonra yavaş yavaş terk ettikleri höyük geleneği, "toprağı bol olmak" deyiminin de gayrimüslimler hakkında kullanılmasına yol açmıştır.