bitmeyecek orospunun işi. freecell oynamakla, yağmur seyretmekle, faks makinesinin gözüne bakmakla bitmeyecek bu salak şey.
dolaplardan birinin üzerinde mustafa abinin eski zamanlardan kaldığı belli olan bir radyosu var, bitişiğindeki dolabın üstünde de bir kaç tane değerli koli ve emanet eşya çuvalları. ikisi..
pire sutu: laflog
bugün çok çirkinim... işin kötüsü yalnızım da... iş başa düştü!
- böhüüü... çok çirkiniiimmm...
- hiii... aman da kıyamam ben sana... olur mu hiç öyle şey pirem?! bak mis gibi bıcı da yaptın. aman da aman gel bakalım aynaya...
- misim..
17 mayis 2008 nisan mayis aylari gevser gonul yaylari ankara zirvesi ve pire sutu
zirve hazırlıklarım halen sürmekte...
önce istifa ettim. malum cumartesileri çalışmakta bu beden ve hep tatilin hayalini kuran ruh.
sonra gittim makyaj malzemesi aldım.
bi de makyaj temizleyici sıvıdan, sora bi de pammik aldım ama elimin arasında gıcırdadı sinirlendim
inatlan oje sürdüm kısacık tırnaklarıma.....
bı-rak-tım!!!
onları bıraktım; kendime tutundum sonunda. içimin komik tarafını tuttum. yeşil tuttum allah bir! kendimi tuttum sevdiğim bir!
hayatı tuttum. hayatın içindeki "ben"i, "ben"in içindeki "o"nu... ben bu "biz"i tuttum cidden.
topu topu iki elim var. aslolanı tutmak için bırakmam gereken..
sanırım ne yapmak istediğini bilmeyen insanların hayatının yarısından çoğu sıkılmakla geçiyor...
pire sutu 11.02.2008 22:04biz seninle yarım kalmışlıkları tamamlamayı beceremeyen bir bütündük...
pire sutu 11.02.2008 21:59ruhum;
sensiz hiçbir şey yapamıyorum. nerde bıraktım seni? amacım içimdekini söküp atmaktı; seni değil.
düşünmem lazım, gülmem lazım. yaşamam lazım! nerdesin? belki de haklısın... belki çok haklısın. mahvetti değil mi seni benimle yaşamak. tek başına kaldıramadın, bedenime verdin sana yüklediğim acıları, sonunda seni..
laflooooooooooooooooggggggggggggggg.... yetiiişşş!!!!
bunaldım. dışarı çıkar beni. ruhum zıplıyor içimde, kafasını da durmadan kalbime çarpıyor. hem kalbim acıyor, hem ruhumun kafası. sıkıştı kaldı garibim bu gözde 27, sözde 7 yaşındaki bedene.
tut elinden de bir parka götür. ama plastik olmasın oyuncakları. demirden, hatta..
ne kadar şanslı bir çocukmuşum meğer; kendimi milenyum bebeleriyle karşılaştırınca anladım. parktaki oyuncaklarımız demirdendi. kafayı gömdün mü en az 5 dikiş. yüzünde yara izi olmayan insan benim için hiç çocuk olmamış demektir. çocuk dediğin hiç değilse bir kere kaşını yaracak. ben..
pire sutu 24.01.2008 09:34darbe ceniniyim ben. ülkenin en karmaşık zamanlarında, birbirine deli gibi aşık iki genç tarafından spontan bir aşk bebesi olarak, darbeden 12 gün sonra dünyaya getirilmişim. annem hamileliğinde erik aşermiş durmadan. sokağa çıkma yasağının başlamasına dakikalar kala, yana yakıla sokaklarda erikçi aramış...
pire sutu 23.01.2008 13:23